Özgür Zeybek
Islık çalarak geçip gitti koca bir zaman
kanat çırparak uzaklaştı yaz
yalnızca üzgün frezyalar kaldı geriye
kurumuş begonviller, fotoğraflar
sürgünde geçmiş bir ömrü yeniden tanımlar
anılarından kendine bir mezar hazırlar gibi
telaşla topladım hepsini
sus pus olmuş saksılarda sessiz bir veda
iki metrekarelik lanetli bir gezegen
kanı boşluğa akan bir çocuktum ben
ıslık çalarak geçip gitti zardan pelerinleri ile arılar
bütün suları çekildi dünyanın,
kapısı açık unutulmuş evlerden sokaklara döküldü
açığa çıkmamış bütün sırlar
ürkek, mahcup ve çocuktular
kuşlar gökyüzünü tokatlarken
kanatlarından dünyaya saçıldı
özgürlük için söylenen şarkılar
yaz uzunca bitti
ölüme benzetildi geniş ovalardaki sessizlik
mecaz renklere bürünmüş kuru otlar topladım
katlanan yerlerinden iz yapmış fotoğraflar,
eski eşyalar, kırık anılar, korkunç masallar
yeryüzüne eriyen yıldızlar, düşler
ağlamaktan rengi solmuş dudaklar, topladım
ısmarlama aşklara
saten kumaşlardan takvimler diktim
kimsesiz bir terziydim, ceplerimi yokladım
ölü frezyalar, begonviller ve fotoğraflar
telaşla topladım
çünkü yaz da bitti.