Taner Cindoruk
bir zeytin bağının zamandaki ışığı
bir gonca merakı duvarları sarmaşık
bir incir kuşuna seni yorup duran
sardunyalar dizip sesindeki ışıltıya
limon yazıp sustum
yanağın odaklı elma pınarları
ellerin tohumlu bir sürü ağaç
gözlerin konumlu mavilikler
yaşamda bir tepe
zamanda bir mavi
düşünüp taşınmış seni
zamanda bir öğle
avluda bisiklet gibi yalnız
incir ağacının
gölgesi açıklasın güzelliğini
hayatın ağardığı
ağacın dallandığı güne
yeryüzünde bir tane
demleyip de gülünü
kelebekte meramı
bir nergis dalının
bir kuşluk vaktinin alayı
yüzünden sonrası
bir yasemin ordusu
bir çam yeşiline doğru
kokusu saçlarına destan
bir limon seferinin
yüzünde başlattığı akım
havanın bağrında yüzen
şahit her bir kuşa
güllerin yüzündeki notası
kaldığın yerlerin ışığı
baktığı yerlerin kumrusu
bir kumru ağacına not düşmüş
estiğin yerlerin maviliği
yeryüzünde bir tane
düşünüp taşınmış seni
alayı bir kuşluk vaktinin
bir kar tanesinin hüneri
deniz gören sokaktan
yüzündeki leylağa dek
bir limon seferinin
kokusu saçlarına destan