Derya Çolpan
önce pencereye sırnaşır bu his,
yüzlerin ve camların önünde dalgalanır,
birazdan geçecek kadının rüzgârı eser ve keser
hep erkeklerin yürüdüğü sokağı.
çıtır çıtır bir hasır kapı önünde
gülüşürler, günden bozma hilâl yaparak bakışları.
güldükçe acımsı telve birikir seslerinde, kırılır
içlerinden biri içlerinden birine.
arkadaki çıkmaz sokağın zamanıdır bu:
çiçeği ağaç geçe çoğalırlar sus ile
ve de pus…
sonra kapıya sırnaşır bu sis,
yüzler ve camlar ardında dalgalanır.
rüzgârı erken inen kadın oturdunuz mu der geçerken,
oturduk der bugün sırası gelen. yorulurlar
avlunun lambasını açık unutur diğeri,
doluşurlar
duyulan geçmiş zamanın içine.